Teknoloji çocukların hayatında nasıl bir etki yaratıyor?
Hepimiz teknolojinin yarattığı sorunlardan şikayet ediyor,
teknolojinin olumsuz etkilerinden söz ediyoruz. Ancak hiçbirimiz teknoloji olmadan da yaşamak
istemiyoruz. Anne-babanın kullandığı teknoloji ve teknolojiyi tüketme süreleri
çocukları da etkiliyor. Daha anne
karnında teknolojiyle tanışan çocuk, teknolojik bir dünyanın içine doğuyor.
Bu nedenle teknolojiden kaçmak imkansız. Ancak teknolojiyi doğru kullanmak
gerekir ki, olumsuz etkilerden kurtulabilelim.
ABD Pediatri Birliğinin yaptığı araştırmaya göre 3 yaşından
önce, günde bir saat televizyon izleyen çocuklar 7 yaşına geldiklerinde,
dikkatlerinde %10’luk bir azalma meydana geliyor. 2 yaşın altında uzun süre
televizyon izleyen çocuklardan ise otistik
belirtiler görülebiliyor. Uzun süre televizyon izleyen çocuklarda, diğer
çocuklara göre %30-40 oranında
hiperaktivite ve dikkat eksikliğine
yol açabiliyor. Aynı şey tablet ve cep telefonları için de geçerli. Küçük
yaşlarda maruz kalınan televizyon/tablet
vb. çocuklarda saldırganlığa sebep
oluyor, dil gelişiminde gecikmelere
sebep oluyor, motor becerilerde
gerilemelere yol açıyor. Fazla televizyon izleyen çocukların içe dönük bir
yapıda olduğu ve sosyal iletişim
becerilerinin zayıf olduğu da bir başka araştırma sonucu.
Ebeveynler olarak neler yapmalıyız?
1)Çocuğunuzun siz iş yaparken televizyonla oyalamayın. Sizin
ev içerisinde farklı bir işle ilgilenirken çocuğunuzun televizyonda hangi programı
izlediğini kontrol edemezsiniz. Günlük hayatınızda rutin işlerinizi yapmanız
gerekir fakat çocuğunuzu da bu sürece katabilir ve ona sorumluluk
verebilirsiniz.
2)Çocukların en etkilendiği alanlar ise reklamlardır. Reklamlarda çok hızlı görüntü değişimi
ve ses efektleri çocukların dikkatlerini çeker. Bu noktada ailelerin uyku ve yemek problemlerinde sıklıkla
başvurdukları reklamların soruna kısa süreli bir çözüm olduğu unutulmamalıdır.
Ailelerin yemek esnasında televizyonu hem kendileri hem de çocuklarının yemek yeme alışkanlıkları için
önemlidir. Yemek sofrası sadece yemek yenilen bir alan değil aynı zamanda
ailenizin bir paylaşım ortamı olduğu da unutulmamalıdır.
3)Çocuğunuzun izlediği çizgi
filmlerin şiddet, korku ya da farklı yargılar ya da
inanışlar içerip içermediğini bilmeniz gerekir. Bu noktada çizgi filmlerin
içeriğini önceden araştırabilir buna uygun program akışında programları
seyrettirebilirsiniz.
4)Çocuğunuzun izleyeceği ya da aynı ortamda misafir izleyici
olacağı programları önceden tespit etmeniz çok mümkün olmasa bile RTÜK’ün önceden belirlediği akıllı
işaretlerden de yararlanabilirsiniz.
5)Çocuğunuzun sürekli olarak aynı programları izlemesi,
izlediği programın kahramanını rol model
alması kaçınılmazdır. Bu noktada farklı programları da onun hayatına
katabilirsiniz.
Unutmayın ki patron sizsiniz! Çocuğunuzun televizyon
izlemesine izin vermek kadar izleyeceği süreyi sınırlandırmak da sizin
elinizde. Televizyonu çocuğun kendini oyalaması dışında ailecek yapılan bir
aktivite haline çevirin. İzlediğiniz çizgi film sonrası çocuğunuzla paylaşımda
bulunun, mesajların farkına varmasını sağlayın. İzlediğiniz çizgi film
üzerinden gerçeklik ve hayal arasındaki farkları anlatarak çocuğunuza
farkındalık kazandırın. Ayrıca bir izleme planı oluşturarak kuralları baştan
sizin koymanız ve pazarlığa açık olmamanız iplerin sizin elinizde olmasını
sağlayacaktır.
Özellikle en çok sorulan soru olarak şuna değinmek istiyorum
..
Masa başında oturup yapılan çalışmaya odaklanmakta,
başladığı işi bitirip, zamanını verimli kullanmada ya da sofrada oturup yemek
bitene kadar sandalyede kalmakta sıkıntı yaşayan hareketli ve dikkati kısa
süreli olan çocukların çok uzun süre televizyon izleyebiliyor olmaları sizleri
şaşırtmaktadır. En sık sorulan soru “Saatlerce kıpırdamadan televizyon
izleyebiliyor, gerçekten hareketli ya da dikkati dağınık olmayabilir mi?”
sorusudur. Bu sorunun yanıtı televizyonun kendine özgü yapısında yer
almaktadır.
**Televizyonda en monoton programlarda bile, bir görüntünün
ekranda kalma süresi 3 saniyedir. Reklam,
magazin ya da çocuk programlarında bu süre daha da kısadır. Bebeklerin televizyon
karşısında özellikle reklamları durup dikkatle izlediklerini hepimiz
gözlemlemişizdir.
**Bu nedenle televizyon izlerken gereken dikkat süresi zaten
en fazla 3 saniyedir. İzlenen şey her 3 saniyede bir değiştiği için televizyon
izlemek uzun süre zihinsel çaba ve dikkat gerektiren bir etkinlik değildir.
Oysa, okumak, çalışmak ve sınıfta ders dinlemek uzun süreli konsantrasyon
gerektirir.
Televizyon
Seyretme Eğitimi Nasıl Olmalı?
Çocuğun televizyonda seyredeceği programlarda seçici
davranmak
ve televizyon izleme süresini
sınırlı tutmak, uyulması gereken ana ilkelerdir. Televizyon sürekli
izlendiğinde, çocuğun akranlarıyla olan ilişkilerini, böylelikle
sosyal gelişimini olumsuz etkiler.
Zaman içerisinde çocuk, arkadaşları tarafından aranmayan, yalnız bir birey
konumuna düşer. Başta göz olmak üzere çeşitli organları zarar görür. Çocuğa ev
dışında başka seçenekler sunulması sayesinde televizyonu daha dengeli seyredebilmesi
açısından faydalı olacaktır.
Aşırı Televizyon İzlemenin Olumsuz Etkileri?
Okuma başarısını
ve akademik başarıyı düşürür. Çünkü
televizyonun yalnızca görsel algıya
hitap eden doğasının, beynin sağ yarı küresinde ki dille ilgili
bölgenin gelişimini engellemesidir. Çocuk uzun süre televizyon seyredip bu aşırı uyaranlara alıştığında, hafif uyaranlara dikkatini verememekte,
bu nedenle de böylesi programlar, onun oyunlarında ve sosyal ilişkilerinde beynini özgürce kullanmasını önlemektedir. Araştırmalara
göre sürekli ve plansız TV izlemenin, ön
beyin korteksi planlama, organizasyon, dikkat
ve öz-denetim bölgelerini tembelleştirdiği görülmektedir.
Okul öncesi çocuklar için en fazla bir saat, okul çağı
çocukları için ise iki saatin altında bir süre, televizyon seyretmesi
yeterlidir.