ÇOCUĞA SAYGI GÖSTERMEK
Bir gün sınıfta bir
öğretmen öğrencilerine bir soru sorar.
"Büyüklerimizden yalnızca sevgi mi bekliyorsunuz?" Büyük bir çoğunluk, bunun tek başına
yeterli olamayacağını söyler.’’ Peki ne istiyorsunuz ek olarak?’’ diye sorar
öğretmen. Hepsi sözleşmişçesine bir anda ‘’Saygı’’
diye cevap verirler.
Sevgi çok güzel ve
tadına doyulmaz, ancak bunun saygı ile de süslenmesi gerekiyor. Büyükler hep
saygı, küçükler ise hep sevgi mi beklerler? Şüphesiz ki, iki grup da ikisini
birden hak eder ve beklerler. Çünkü bizi biz yapın en onurlu beklentilerimizdir
bunlar. Aynı zamanda, hak ettiğimiz en güzel şeylerdir de. İkisi de gereklidir.
Hem de çok.
"O benim çocuğumdur
dilediğim gibi davranırım" anlayışı artık terk edilmelidir. Bunun da en
gerçekçi adımı saygıdan geçer.
Çocuğumuz, bizden
dünyaya gelse de, bizim malımız değildir, Biz onların sahibi değiliz. Bir kere
bunu iyice içimize sindirmek ve böyle davranmak durumundayız.
Oda Paylaşma
Her çocuğun kendisine ait bir odasının olması en
idealidir. Tabi ki her ailenin yaşadığı ev, her çocuğa ayrı bir oda temin
edemeyebilir, o zaman, "ranza" pratik ve heyecan verici olabilir.9-10 yaşlarına kadar ayrı cinsten çocukların
aynı odada olmalarında bir sakınca yoktur. Yeni
doğan çocuğun odası tabi ki annenin odasına yakın olmalıdır hatta bir süre
için annenin odasını bile paylaşabilir.
Çocuğun kendi odası olması demek
çocuğun "bağımsızlığının"
simgesidir. "Özgüvenini"
kazanmasında çok büyük katkı sağlar. Kendi yatağında uyum alışkanlığı
kazanmasında, oyunu bittikten sonra oyuncakları toplamasına fırsat bulur.