ÇOCUK İSTİSMARI
Çocuk istismarı
fiziksel istismar, cinsel istismar, duygusal istismar ve ihmal olmak üzere dört
başlık altında toplanmıştır.
Çocuk istismarı ancak son 20-30 yıldır dünya gündemine
gelebilmiştir. Çocuğun kötüye kullanımı insanlık tarihinin her döneminde
rastlanan bir gerçektir. Kız çocuklarını diri diri toprağa gömen Arap
kabilelerinden sanayi toplumunda çocukları gücünün üstünde ve dayanılmaz
şartlarda tehlikeli işlerde çalıştıran batılı toplumlara kadar her toplumda
çocuk istismarı görülmüş ancak çeşitli nedenlerle bunlar su yüzüne
çıkamamıştır. Çocuk istismarı daha çocuk anne karnında iken başlamakta hak olan
hayat hakkında kürtajla son
verilmektedir.
Yapılan araştırmalar çocuk istismarının tüm dünyada tahmin
edilmeyecek derecede yüksek olduğunu bildirmektedir. Amerika’da 1985 yılı
içinde yaklaşık 1.5 milyon çocuğun istismara uğradığı istatistik raporlarında
bildirilmiştir. Aynı yıl 5.000 çocuğun çeşitli tacizler nedeniyle hayatını kaybettiği ve bu çocukların ortalama
yaşlarının 2.5 olduğu rapor edilmiştir. Bu sayı gün geçtikçe artmaktadır. Kendi
toplumumuzda sistemli araştırmalar yetersiz olsa bile klinik gözlemler çocuk
istismarının hiç de azımsanmayacak boyutlara ulaştığı gerçeğini açıkça
göstermektedir.
Çocuklara yönelik cinsel
saldırıları anlatan ilk adli tıp kitabı 1857’de yazılmıştır. Travma ile psikolojik hastalık
arasındaki ilişki 19. Yüzyılın son 20 yılında tam olarak anlaşılmaya
başlamıştır. Travma bozukluğunun daha fazla sıklıkla ev içi şiddet ve cinsel
tacize bağlı olduğunu fark etmek için 1970-80’li yıllara kadar beklemek
gerekmiş, kadınların daha çok etkilendiği aile içi şiddet gözden kaçmıştır. Çünkü şiddet kişilerin özel hayatında
yaşanıyordu; bu nedenle gizlemek de, baskı ile gizlenmesini sağlamak da kolay
olmuştu.
ÇOCUKLUK ÇAĞI İSTİSMARLARI
FİZİKSEL İSTİSMAR
Fiziksel istismar
çocuğun bedenine kendisinden büyük bir kişi tarafından sağlığını bozacak ve
yaralanma oluşturacak şekilde zarar verilmesi demektir. Fiziksel istismar
genellikle ebeveyn ya da çocuğa bakım veren başka bir kişi tarafından
uygulanır.
Fiziksel istismar, dövmeden bıçakla yaralanmaya kadar geniş
bir yelpaze içinde yer alır. Bağlama, bir odaya ya da dolaba kapama gibi
yöntemler de fiziksel istismar sayılır. İnsanlar niçin çocuklara ya da çocuklarına karşı şiddet
kullanırlar? Çocuğa uygulanan şiddetin temelinde şiddet uygulayan
kişinin kendi ruhsal sorunu yatar. Tabii ki bu sosyal etkenleri göz ardı
etmeliyiz anlamı taşır. Kendileri fiziksel şiddet uygulayan ebeveynlerin büyük
bölümünün küçüklüğünde fiziksel şiddete maruz kaldığı bir gerçektir.
CİNSEL İSTİSMAR
Çocuğun kendisinden büyük bir kişi tarafından cinsel obje olarak kullanılmasına cinsel istismar adı verilir. Cinsel
istismar çocuğu cinsel ilişkiye girmeye zorlamaktan cinsel amaçlı öpme, okşama
gibi davranışlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Çocukların pornografik
yayınlarda kullanılması da bir çeşit cinsel istismardır.
Cinsel istismarın aile içinde olmasına ensest adı verilir.
Aile içi cinsel istismar genellikle uzun süre devam eder. Aynı ortamı paylaşma
nedeniyle çocuk her an tacize uğrama riski altındadır.
1980’li yılların başında özellikle ensest üzerine yayınlanan
kitaplar geniş yankılar uyandırmış ve tüm bu çalışmalar sonucu tecavüz, dayak
ve savaş deneyiminin aynı sendroma yol açtığı fark edilmiştir. Cinsel istismara
uğrama yaşı fiziksel istismara göre biraz daha geçtir. Cinsel istismara
genellikle 6-7 yaşlarından büyük çocuklar uğramaktadır. Ergenlik dönemi cinsel
istismarın en sık yaşandığı dönemdir. Kız çocukları erkek çocuklarına oranla daha
fazla risk altındadır.
Amerika’da yapılan araştırmalarda kadınların %19 erkeklerin
ise %9’unun çocukluk ya da ergenlik dönemlerinde zedeleyici bir cinsel deneyime
maruz kaldığı ortaya çıkmıştır. Yine İngiltere’de çocukların %1’inin cinsel
tecavüze uğradığı bildirilmiştir. Ülkemizde bu konuyla ilgili araştırmalar az
olsa da, bu tür yaşantıları olan hastalarla ilgilenen psikiyatristler tabu
halinde bulunan bu durumun yurdumuzda da hiç de ender olmadığını
bildirmektedir.
Cinsel taciz ile fiziksel taciz bir arada görülebilir.
Cinsel tacizde bulunan kişi aynı zamanda onu döver, hırpalar ve zarar verir.
Dövme ve işkencenin olduğu tacizlerde çocuk başına gelenlerden dolayı yoğun
korku içindedir. Başına gelebileceklerden korkması nedeniyle tacizi başkalarına
anlatmaktan kaçınır. Kimsenin kendisine inanmayacağı düşüncesiyle çocuğun
tacizi gizli tutmasına neden olur. Anne ve babalar çocuklarından gelen bu
şekilde ima ve uyarıları dikkate almalı, gerçeği öğrenme çabasına girmelidirler.
Yoksa, ‘’O böyle şey yapmaz’’ , ‘’ Aman canım böyle şey olur mu’’ şeklinde
yaklaşımlar çocuğun tacizine göz yummamız anlamına gelir.
DUYGUSAL İSTİSMAR
Birçok anne ve babanın çocuklarını devamlı eleştirdiklerini
hatta zaman zaman onu aşağılayıcı sözler söylediklerini biliriz. Çocuğa sürekli
şekilde reddedici, yıldırıcı, kötü yola teşvik edici, aşağılayıcı ve aldırmaz
bir yaklaşımda bulunmaya duygusal
istismar denir.
Duygusal istismar sayılabilecek bazı yaklaşımlar;
- Çocuğun devamlı aşağılayıcı, küçük düşürücü söz
ve davranışlara maruz kalması
- Çocuğun günah keçisi gibi muamele görmesi
- Çocuğun söylemediği sözlerden dolayı suçlanması
ve iftiraya maruz kalması
- Anne- baba tarafından çocuğun öpme, dokunma gibi
eylemlerin yasaklanması
- Anne babanın çocuğu disipline etmek için dayak
veya evden atma ile tehdit edilmesi.
- Anne babanın çocuğu saldırganlık ve şiddete
teşvik etmesi.
- Çocuğun aile içi etkinliklerine alınmaması, yok
sayılması
- Çocuğun yardıma çok ihtiyaç duyduğu dönemlerde
anne babanın ilgisizliği ve umursamazlığı
- Anne babanın arkadaş ilişkilerine, kendilerinden
başka kişiler ile ilişkilerine aşırı sınır getirilmesi.
İHMAL
İhmal
çocuğa bedensel ve duygusal olarak gerekli bakım ve ilginin sağlanmaması
demektir. Çocuğun beslenme, güvenlik ve gerektiğinde tıbbi bakımı gibi doğal ihtiyaçlarının karşılanması ile
sevgi, ilgi ve destek görmesi bedensel ve ruhsal gelişimi için vazgeçilmezdir.
Anne ve baba çocuğunun bakımı ile sorumlu
kişilerdir. Çocuk belli bir yaşa kadar beslenmesi, giyinmesi, tehlikeye karşı korunması
için mutlaka büyük bir insandan yardım görmek zorundadır. Bu bakımı verecek
birinin olmaması ya da anne babanın bu gereksinimleri karşılayamaması durumunda
ihmalden söz edebiliriz. Eğitim almak da çocuğun temel gereksinimlerinden
biridir. Eğitim yaşı geldiği halde çocuğun gerekli eğitimi alamaması çocuğun
ihmali olarak değerlendirilir.
Çocuğun sevilme, şevkat ve ilgi görme gibi
duygusal ihtiyaçları da vardır. Çocuğa bakım veren kişi ya da kişilerin çocuğun
bu duygusal ihtiyaçlarını
gidermeleri gerekir. Sevilmeyen, şevkat ve ilgi gösterilemeyen çocuklar ihmale
maruz kalmış olurlar. İhmale uğrayan çocukların büyük çoğunluğunda, ileri
dönemlerde çeşitli ruhsal sorunlar
gelişecektir. Çocuğunu ihmal eden anne ve babaların önemli bir kısmında ruhsal
sorunların varlığı bilinmektedir.
SAKINCALI TERBİYE
- Dayak atma
- Sürekli bağırma, aşağılama, hor görme ve beddua
etme
- Başkalarının yanında çocuğu küçük düşürücü söz
ve davranışlar
- Çocuğu onu bırakma ve terk etmeyle tehdit etme
- Sürekli mahrum etme cezası uygulama
- Altından kalkamayacağı bir işi yükleme
- İşlemediği suçtan dolayı cezalandırma
- Çocuğun arkadaşlarıyla ilişkisini yasaklama